Ordu Büyükşehir Belediye Meclisi Ekim Ayı Olağan Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Yerinde yönetim anlayışı ile ilçelere taşınan meclis toplantısı bu kez de Ünye ilçesinde düzenlendi. Kokarca ile mücadeleden Ordu’nun dört bir yanında yapılan yatırımların konuşulduğu toplantı oldukça verimli geçti
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, kokarca ile mücadele bilim kurulu oluşturacaklarını belirterek, “Kokarcayı kullanarak fırsatçılık yapanlara izin vermeyelim” uyarısında bulundu.
Yerinde yönetim anlayışı ile geçen ay Fatsa’da yapılan Büyükşehir Meclisi toplantısı bu kez Ünye’de yapıldı. Ünye Atatürk Parkı Belediye Sosyal Tesislerindeki Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Başkan Hilmi Güler’in yanı sıra ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, daire başkanları, şube müdürleri ve basın mensupları katıldı.
Ekim Ayı Meclis Toplantısı’nı yerinde takip etmek isteyen Ünye Fen Lisesi 12. Sınıf öğrencisi Emir Sina Argan açtı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Güney, Ordu’ya yapılan çalışmalarla ilgili Başkan Güler’e teşekkür etti.
Gündem maddelerine geçmeden önce değerlendirmelerde bulunan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, meclis üyeleri ve kamuoyuna yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
BAŞKAN GÜLER: “KOKARCA İLE MÜCADELE BİLİM KURULU KURUYORUZ”
Özellikle son dönemde artış gösteren kokarca için mücadelenin devam ettiğini aktaran Başkan Güler, bilimsel bir mücadele vermek için Belediye bünyesinde bilim kurulu kuracaklarını söyledi.
1,5 yılı aşkın süredir yoğun bir kokarca mücadelesi içinde olduklarını aktaran Başkan Güler, şöyle konuştu:
“Türkiye’de çok hızlı gelişmeler oluyor. Kokarca ile mücadele bunun başında yer alıyor. Belediye bünyesinde Kokarca ile Mücadele Bilim Kurulu kuruyoruz. Bununla ilgili üniversitemizin öğretim üyeleri ile birlikte yapacağımız çalışmalarla bunu bilimsel olarak çözmek istiyoruz. Tıpkı Covid gibi
kokarcada benzer şeylere rastlıyoruz. Kimi hiçbir şey kullanmayalım başka canlıları etkilemesin, kimi bitki örtüsünü etkilemesin, bazı uzmanlar doğrudan tuzakları kullanalım, bazıları hiçbir şey kullanmayalım, ürünlere zarar verilebilir gibi çok sayıda görüş var. Burada bilim ve teknoloji bizim vazgeçilmez önceliğimiz ve rehberimiz olsun. O veriler üzerine hareket edelim. Bunu yaparken belediye olarak makine ve ekipmanlarımızı seferber ettik. 1,5 yıldır yoğun bir çalışma yapıyoruz.”
“TÜM ORDU TOPYEKÜN BİR MÜCADELE YÜRÜTECEĞİZ”
Kokarca ile mücadele topyekûn bir çalışmanın gerekliliğini aktaran Başkan Güler, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanımız ile uzun bir görüşme yaptım. Kamuoyunun aklında olan tüm soruları kendilerine ifade ettim. Burada yapacağımız en temel nokta tüm Ordu’da topyekûn mücadeleyi sizlerle beraber, halkımız ile beraber yapmalıyız. Ekibimiz ile gittiğimizde kapılar açılmazsa ilaçlama yapılmazsa, bahçesine girmeye müsaade alamazsak çalışma yapmamız çok zor olacak. Bu sebeple kapsamlı çalışma hepimizin katılımı ve katkısı ile olacak. Bu yalnızca sahil kesiminin meselesi değil, yüksek ilçelerimize de çıkabilir.”
“KOKARCAYI KULLANARAK FIRSATÇILIK YAPANLARA İZİN VERMEYELİM”
Kokarca ile mücadelede sürerken bu durumu fırsatçılığa çevirmek isteyenlerin olduğuna vurgu yapan Başkan Güler, fırsatçılara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Fındık politikası hakkında da konuşan Başkan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın değişik noktalarında bu durum yaşanıyor. Bu durumu kullanarak fırsatçılık yapanlara da izin vermeyelim. Kokarcalı fındık diyerek bedavaya getirelim, randımanını düşük alalım, burada numara yapalım olmasın. Bunun da bir değeri var. Çeşitli yerlerde kullanılabilir. O sebeple malımızı istismar ettirmeyelim. Öte yandan fındık için rekabet kurulunda bir hukuk savaşı kazandık. Bunu devam ettirmemiz gerekiyor. Kokarca 1-2 yıl sürer ama geçer. Ama fındığın politikası ve fiyatı temel konudur. Büyükşehir olarak fındık reform için yeni bir çalışma başlatıyoruz. Dünyada en çok fındık üreten ilin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kurduğumuz şirketlerle bu işin içine girerek fındık kanunun uygulanmasını istiyoruz.”